Öğrenmeyi Öğrenmek

2024 yılında yapay zeka modellerinin gelişimini takip edenler, eğitim alanındaki değişimin nasıl bir hız kazanacağını tahmin ediyorlar. Matematik ve geometri problemlerini sadece bir hesap makinesi gibi çözme, çözüm yollarını gösterme ve gerçek bir öğretmen gibi davranmak bu senaryolardan biri olacak. Özellikle bu gelişimin dünya çapındaki eğitim ve öğretim eşitsizliğini ortadan kaldıracağı, kırsal alanlarda dahi eğitimin filizleneceği düşünülürse bu teknolojik değişimin insan neslinin varlığının olacağı tahmin edilebilir.

Tam bu konumda zihinsel aktivite alanımız (özellikle teknoloji içinde büyüyen Z ve Alfa kuşaklarını) esnekleştiren teknoloji çağı, insanlık üzerindeki bu olumsuz büyüme iyi niyetli planlama ilerlemesini bir adım atmış gibi düşünebiliriz.

Dünya Ekonomik Forumunun “Mesleklerin Geleceği Raporları ( pdf )” seçeneklerinden hangilerine bakalım. Bu liste bizim için değerli çünkü “Mesleklerin Geleceği Anketi” tüm dünya bölgelerinde 27 sektör kümesi ve 45 ekonomide toplam 11,3 milyondan fazla çalışan olan 803 şirketin bakış açısını bir araya getiriyor. Anket, 2023–2027 zaman aralığındaki makro trendler ve teknoloji trendleri, bunların işlerin üzerindeki etkileri, donanımların üzerindeki filtreler ve bağlantıları kullanmayı planladıkları sistemde dönüştürme modülleri ile ilgili bilgileri kapsar. İncelemeniz yayınlandı.

2023–2027 yıllarında kalıcı olanlar arasında “Merak ve Yaşam Boyu Öğrenme” var. Ben bu iş terminalimde ve akademik derslerde , satranç derslerimde , matematik atölyelerimde “Öğrenmeyi öğrenmek” şeklinde anlatıyorum ve başlık olarak bu termin tercihleri ​​uyguladım.

W.Churcil şöyle diyor:

“Ben öğretilmekten hoşlanmaktan ve birinin bana bir şeyler öğretmesini değil, kişisel öğrenmeyi katkıda bulunmak.”

Çeyrek asırı bitirdiğimiz bu zamanda 21.yüzyılda elde ettikleri ile ilgili birçok ülke, global şirketlerin eğitim sistemlerini ve insan kaynaklarının geniş bir yelpazede değişimina gitti ve yapay zeka geliştirilerek sunulan güncellemelerin gerekliliğini iletip, örneklerini dünya ile paylaşıyorlar.

Armstrong (1998, Sınıfta Uyanan Dahi) “Aslında sınıftaki her öğrencisi bir dahidir” diyor. Ona göre dahilerin; merak,oyun ruhu,hayal gücü,yaratıcılık,şüphecilik,bilgelik,mucitlik,zindelik,duyarlık,esneklik, mizahilik,neşelilik gibi toplumun yetişkin karakterlerinde yaşadığımız gibi bazı özellikleri vardır.

Renk katan şey, öğrenme sonucunda insanda uyandırdığı neşe, şevk, huzur ya öğrenme da birşeyi başarmış olaylardan oluşan mutluluktur. 2000 öncesi teknolojik olmayan zamanda fiziksel çocuk oyunları ile bir nebze başarının mutluluğunu alabiliyorduk.

Eğitim sistemi sınav, öğretmen ve raporlama bazında ayrı ayrı ele alıp tarihsel olarak güzel örnekler olan Köy Enstitüleri, Anadolu Liseleri, Mesleki Okullar modelleriyle tekrar ele almak başka bir yazının konusu olsun.

Şirketlerde ise İK oranlarının ve yönetimlerin ele almak zorunda kalacakları nesiller arası iletişim,etkili iletişim araçları, yaşam boyu öğrenme, problem çözme tekniklerinin belirlenmesi, erişim erişim olanakları gibi eğitimler ve uygulamalar olacaktır.

Yaratıcı Düşünme ve Problem Çözme Atölyeleri adlı yazılı yazımda örnekler, bu süre boyunca uyum sağlayacak birleştirme uygulaması veya kendi benzersize uyarlamasında fayda var.

Gandi’nin sözüyle noktalayalım :

“Yarın ölecekmiş gibi kazanacaklar. Hiç ölmeyecekmiş gibi öğrenin.”